AJANS ÜNİVERSİTE- Ozan ÖZEN-Elçin Eren
Oturumun ilk konuşmasını yapan İstanbul Tıp Fakültesi (İTF) Plastik, Rekonstrüktif ve Estestik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Çelet Özden, meme kanserinde erken tanının önemini ve meme kanserinin menepoz öncesi daha fazla olduğuna değindi ve şunları söyledi: “Meme ortadadır ve değişimi fark edilebilir. Kadının kendi memesini tanıması çok önemlidir. 35 yaşından sonra her yıl ultrason ve şüpheli durum görüldüğü zaman mamografi çekilmelidir, 40 yaşından sonra ise rutin olarak her yıl mamografi çekilmelidir. Memede birden oluşan büyüme ve şişlik çok önemlidir.”
Memenin kimliği hakkında da açıklamada bulunan Doç. Dr. Özden: “ Meme kadın için çok önemlidir. Meme kadın için yeni doğanın besin kaynağı, cinsel kimliğin bir parçası, fizik postürün destekçisi ve yaşam kalitesinin devamının sağlayıcısıdır. Meme onarımında hedef diğer memeye benzer, simetrik ve kalıcı hacimli bir meme oluşturmaktır” şeklinde konuştu.
İkinci olarak konuşan İTF Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Toker ise konuşmasında geçmişten günümüze akciğer kanserinde tedavi gelişimine değindi ve konuşmasını şöyle sürdürdü: “Akciğer kanserinde eskiden akciğerin tamamı alınırdı şimdi ise artık küçük parçalar alarak tedavi yapabiliyoruz. 20 yıl önce meme kanserinden dolayı radyoterapi gören bir hastanın akciğerinde lezyon tespit edildi ve ameliyatla alındı. Tanısı olan bir modülde ameliyat kolaydır. Fakat tanısı olmayan bir modülde ameliyat zor olabiliyor.”
Oturumda son olarak konuşan İÜ Diş Hekimliği Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Meral Ünür, konuşmasında istatistiksel açıklamalara vurgu yaptı ve şunları kaydetti: “Türkiye’de 3 kişiden biri dişini hiç fırçalamıyor. Ülke olarak ağız sağlığına dikkat etmiyoruz. Ülke olarak bu konuda çok geriyiz. Oral kanser dünyada en çok görülen kanserler arasında altıncı sıradadır. Kanser kerantanize olmayan mukozada daha sık görülür.”
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Güler Bahadır ise kanserli hastanın psikolojisi hakkında bilgi verdi. Kanserin hem tedavi sürecinde,hem sonrasında,hem toplumsal olarak,hem biyolojik olarak,hem psikolojik olarak zorlayıcı bir hastalık olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bahadır,hastalığın değil hastanın tedavi edilmesi gerektiğini belirtti.Hastaya kötü haberin nasıl verildiğinin çok kritik bi durum olduğunu söyledi.
Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Sami Korkmaz enflamatuvar mikroçerçevede kanser oluşumu hakkında bilgi verdi.