AJANS ÜNİVERSİTE- Betül YÜNCÜOĞLU, Dilara BAYRAM
Sektörden önde gelen isimlerin ve eğitimcilerin katıldığı “Deri ve Ayakkabıcılık Sektöründe Eğitim Vizyonu ve Sürdürülebilir Kalkınma İçin Eğitim Stratejileri” konulu panelin açılış konuşmasını Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Erdoğan Köse yaptı. Konuşmasına üniversite ve sanayi işbirliğine vurgu yaparak başlayan Prof. Dr. Köse, “Bu panelin geleceğin temellerini atacak, öğrencilerin eğitim ortamında deriyle daha genç yaşta tanışmasını sağlayacak bir ortam sağlayacağını düşünüyorum” dedi. Derinin hayatımızın her alanında bulunduğunu dile getiren Prof. Köse, dericilik sektörünün ülke ekonomisi için de oldukça önemli olduğunu belirtti.
Sektördeki En Önemli Etken İş Gücü
Açılış konuşmalarından ikincisini gerçekleştiren Dericilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Umay B. Fırat, konuşmasına mevcut deri eğitimi hakkında bilgi vererek başladı. İÜ Dericilik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin faaliyetlerinden bahseden Prof. Dr. Fırat, “Bizler uzun yıllardır deri teknolojisi ve ayakkabıcılık tasarımı ve üretimi alanında nitelikli eleman yetiştirmek üzere mesleki eğitim veriyoruz” dedi. “Ülkemiz ekonomisinin el verdiği ölçüde işletmelerimize yatırımlar yapıyoruz, yeni pazarlar arıyoruz ve bu meslekleri yaşatmaya çalışıyoruz ancak bu sektörü yaşatacak temel etken olan insan gücüne yeterli önemi veremiyoruz” diyen Prof. Dr. Fırat, sektörün eksik yönlerine değindi.
Nitelikli İnsan Kaynağına İhtiyaç Var
Üçüncü açılış konuşmasını yapan İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Şenocak Türkiye’nin deri ve deri üreticiliği için oldukça önemli bir ülke olduğunu söyledi. Ayakkabı üretiminde ise Türkiye’nin dünyada yedinci sırada olduğunu belirten Şenocak, 190 ülkeye ihracat yapıldığını kaydetti. Nitelikli çalışma arkadaşlarına olan ihtiyacın oldukça büyük olduğuna vurgu yapan Şenocak bu konuda büyük bir hassasiyet taşıyarak tasarım yarışmaları ve projeler düzenlediklerini söyledi. Şenocak sözlerine şu şekilde devam etti: “Nitelikli insan kaynağı, özgün tasarım, kaliteli üretim ve kaliteli hizmet olmadan ihracatımızda sürdürülebilir bir büyüme yakalamak mümkün değildir. Biz sektör olarak katma değerli ürünlere olan ihtiyacımızı karşılayabilecek, dünyada hızla değişen trenlere ayak uydurabilen ve sektörün ihtiyaçlarına uygun çalışma arkadaşlarımıza olan ihtiyacımızı ısrarla vurgulamamıza rağmen maalesef meslek okullarına olan ilgi gittikçe azalmaktadır.”
Üniversite ve Sektör Etkileşimde Olmalı
Panelin ilk oturumunun ilk konuşmacısı Mustafa Şenolcak oldu. Şenocak konuşmasına başlarken, dericilik eğitimiyle ilgili genel bilgiler verdikten sonra üniversite ve sanayi arasındaki ilişki hakkında konuştu. Üniversite sanayi işbirliklerinin yeterli seviyede olmadığını söyleyen Şenocak, üniversiteyi sektörle buluşturmak için tasarım yarışmaları düzenlendiklerini söyledi. En son 2. Uluslararası Ayakkabı Tasarım Yarışması’nı düzenlediklerini ifade eden Şenocak, buradan yetişen öğrencilerin yurtdışına gönderilerek uluslararası bir vizyon kazandığını söyledi.
İkinci konuşmacı olan Deri Teknisyenleri ve Kimyacıları Derneği (DETEK) Başkanı Dr. Murat Tozan konuşmasına Türkiye’de deri eğitiminde oldukça önemli bir isim olan Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü kurucusu Mustafa Harmancıoğlu’nu anarak başladı. Konuşmasına deri sanayisinde çalışmaya başlayanların bırakanlara oranla oldukça az olduğuna vurgu yaparak devam eden Dr. Tozan, sanayinin üniversiteden neler beklediğini anlattı. Nitelikli teknik eleman konusunda sanayinin sıkıntı yaşadığını söyleyen Dr. Tozan üniversitelerin bu eksiği kapatması gerektiğini ve çözüm bulması gerektiği hakkında fikirlerini sundu. Dr. Tozan konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bugün yükselen insan sayısı popülasyonunu deri sanayiinden ayıramazsınız. Bir şekilde çiftliklerdeki hayvanların nasıl yetiştiği hakkında fikir sahibi olmayan insanların bu konuda uzman olmalarını bekleyemezsiniz.”
Mezun Gençler Sektöre Bekleniyor
Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Üyesi Burak Uyguner panelin üçüncü konuşmacısı oldu. Sektörün içinden bir isim olan Uyguner, sektörün mezunlardan ne beklediğini anlattı. Dericilik işine yeni başlayacak birinde aranan en büyük özelliğin isteklilik ve işine olan sevgi olduğunu söyleyen Uyguner, sektörde kalifiye eleman bulmanın zor olduğunu ve yeni mezun olacak gençleri sektöre beklediğini ifade etti. Öğrencilerin kendilerine “Bugün hayatınızın son günü olsa şuan yaptığınız işi mi yapmak isterdiniz?” diye sormalarını tavsiye eden Uyguner, “Eğer bu soruya üç gün art arda hayır diyorsanız o işi bırakmalısınız” dedi.
Oturumun son konuşmacısı olan Deri Teknolojisi Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Fazlı Akyüz ise dericilik sektöründeki eğitimcilerin ve öğrencilerin yaşadığı problemlere değindi. Yrd. Doç. Dr. Akyüz, öğrencilerin bu alana neden yönelmediğini ve neden bu alanda devam etmediği hakkındaki analizlerini sunarak konuşmasını sonlandırdı.
İlk oturum sonunda dinleyicilerden gelen sorular konuşmacılar tarafından cevaplandırıldı.
Günün ikinci oturumu ise Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Mütevelli Heyeti Üye si, Ayakkabı Tasarımı ve Üretimi Programı Öğretim Görevlisi Dinçer Ünal moderatörlüğünde geçti. Bu oturumun konuşmacıları ise TASEV Başkanı Tan Erdoğdu, Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) Başkanı Süleyman Gürsoy, Ayakkabı Yan Sanayi Derneği (AYSAD) Başkanı Ömer Kadir Arpacı, ZİYLAN Grup Yönetim Kalite Kontrol ve Kaynak Direktörü Mahmut Berekeci ve Ayakkabı Tasarımı ve Üretimi Program Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serap Çaşkurlu oldu.
Sergi salonunda ise farklı tasarımlarla çeşitli derilerden yapılmış ayakkabılar sergilendi.
