Cehennem Cephesi Çanakkale

AJANS ÜNİVERSİTE – Erkut KILIÇ

 

Çanakkale 1915: Cehennem Ateşi söyleşisi Kuyucu Murat Paşa Medresesi’nde gerçekleştirildi

 

Yakın Dönem Türkiye Söyleşileri kapsamında olan Çanakkale 1915: Cehennem Ateşi söyleşisi Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Mithat Atalay’ın katılımıyla Kuyucu Murat Paşa Medresesi’nde gerçekleştirildi. İÜ Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Enstitüsü’nün düzenlediği etkinlikte Çanakkale Savaşı’yla ilgili pek bilinmeyenler anlatıldı.

 

Çanakkale Savaşı’nın, Osmanlı’nın kazandığı son savaş olduğunu ve boğazların Anadolu, Mezapotamya, Karadeniz gibi yerlerin kontrolü açısından önemli olduğunu belirten Atabay, Çanakkale’nin önemini anlatarak sözlerine başladı. Atabay, sadece boğazlara veya sadece Anadolu’ya sahip olmanın yeterli olmayacağını söyledi.

 

Çanakkale Cephesi’nin açılmasının en büyük nedeninin Süveyş’in işgalinin daha kolay gerçekleştirmek olduğunu dile getiren Atabay: “Çanakkale en başta ‘büyük gösteri’ olarak nitelendirilmiş; ancak hesaplar tutmamıştır” dedi. İtilaf Devletleri tarafından savaşın kara yoluyla mı yoksa deniz yoluyla mı yapılacağı tartışılmış; ancak İnglizlerin kara kuvvetleri olmadığı için savaşın deniz yoluyla yapıldığını söyleyen Atabay, İngilizlerin kara birliklerini savaş esnasında oluşturduğunu belirtti. Atabay: “Savaşı hep askeri yönden anlattığımız için kimsenin aklında kalmadı. Savaş esnasındaki günlük yaşamın nasıl olduğunu bilmek de çok önemlidir” dedi.

 

DSC_0438 1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Gayrimüslimler De Hayatını Kaybetti

 

Osmanlı’nın bir imparatorluk olduğunu belirten Atabay, savaşda Osmanlı adına bir çok gayrimüslimin de kendi devletlerini korurken hayatlarını kaybettiğini söyledi. Ayrıca savaş esnasında hava koşullarının da çok önemli bir etken olduğunu dile getiren Atabay: “Düşman kötü hava koşulları nedeniyle aşırı zaiyat vermiş ve bu geri çekilmede en önemli etkenlerden olmuştur.

 

En Küçüğünü De En Büyüğünü De Yad Etmek Gerekir

 

Mustafa Kemal’in, hayatını kurtaran saati Liman von Sanders’le karşılıklı olarak saat değişiminde hediye ettiğini ve sonra bu saatten daha haber alınmadığını söyleyen Atabay, yaptıkları araştırma sonucunda saatin Avusturya’lı bir papaz tarafından bulunduğunu belirtti. Atabay: “Saati bulan papaz Türk Dışişleri Başkanlığı’na başvuruyor ve Türkiye’den bir heyet de saati almak için yola çıkmaya hazırlanıyor. Ancak 2. Dünya Savaşı başlayınca heyet yola çıkamıyor ve saatten de bir daha haber alınamıyor” dedi.

 

DSC_0460

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çanakkale ve diğer cephelerde çarpışan komutanların Cumhuriyet’in kurucu kadrosunda bulunduğunu belirten Atabay, bu savaşlardaki herkesi, en küçüğünü de en büyüğünü de yad etmek gerekir diyerek sözlerini sonlandırdı. Atabay daha sonrasında dinleyicilerin sorularını cevapladı.