AJANS ÜNİVERSİTE-Beste BUDAN
Fotoğraf-Caner ERDOĞAN
İÜ Edebiyat Fakültesi Amfi 4’te yapılan toplantının konuşmacısı Prof. Dr. Sibel Arkonaç’dı. Prof. Dr. Arkonaç, “Herkesin bir meselesi olmalıdır. Peki, herkesin meselesi kendini bilmek midir yoksa kendisini analiz etmek midir? Önce bu soruların cevaplarını bulmamız gerekmektedir ” dedi. İnsanın kendisini bilmesi için ilk önce kendini seyredebilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Arkonaç, bu seyretmenin gözle görülen nesnel bir bakış değil içe dönük duyumsal bir seyretme olduğunu belirtti.
Toplumdaki bireysel ve kültürel farklılıkları doğru değer yargılarıyla sorgulanması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Arkonaç, ahlaki sorumluluğun ancak bu şekilde doğru temeller üzerine inşa edilebileceğine vurgu yaptı. Gözle gördüğümüz şey nesneleşirken, duyduklarımız olayı muammaya dönüştüğünü ancak gördüklerimizin de analizini gerçekleştirmenin önemini vurgulayan Prof. Dr. Arkonaç 21’inci yüzyılın görsel zapt etme çağı olarak tanımladı.
Prof. Dr. Arkonaç, “Konuşma ve dil bir eylemdir. Söylenen sözler değil sözlerde anlatılmaya çalışılanlar daha önemlidir. İçinde yaşadığımız toplumda gündelik ve yerel kurallar bize nasıl konuşacağımızı öğretmektedir ancak bireylerin olaylar üzerindeki tutumları öznel olacağı için kişinin ahlaki yargılarını hangi gerçeklikler üzerine kurduğunu söylem analiziyle anlayabiliriz” diye konuştu.
Mikro düzeydeki söylem analizlerinin, bireyin konuşurken kullandığı özne zamirlerinin, tümceler ve cümlecik kalıplarının, konuşmacının düşünce biçimini seyretmeyi mümkün kıldığını ifade eden Prof. Dr. Arkonaç, analizlerin bireyin kimliğini tanımlama da önemli bir rol oynadığını belirtti. Prof. Dr. Arkonaç, konuşmasının sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtladı.