Can Dostlarımız

Prof. Dr. Nilüfer Sezer – İletim Gazetesi Ekim Sayısı

“Bir milletin büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimiyle değerlendirilir.” Mahatma Gandhi

Çoğumuzun çocukluğu hep bir arkadaşla, bir dostla geçmiştir. Hatta onunla birlikte büyümüşüzdür. Ona dokunduğumuzda, onu sevdiğimizde, onunla konuştuğumuzda, onunla oynadığımızda gerçek ve karşılıksız sevgiyi görmüşüz, yaşamışızdır.

Biz hayvanseverler, 4 Ekim’de, Hayvanları Koruma Günü’nü kutluyoruz. Hayvan dostları ilk kez 1822 yılında, İngiltere’de bir araya geldiler. Hayvanları korumak, insanların hayvanlara iyi davranmalarını ve hayvanların daha iyi koşullarda beslenip korunmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği’ni kurdular. Aynı amaçlı dernekler birleşerek Hollanda’nın başkenti Lahey’de, Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu’nu oluşturdular. 1931 yılında toplanan bu kuruluş, 4 Ekim’i Hayvanları Koruma Günü ilan etti. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin metni, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından 21-23 Eylül 1977 tarihleri arasında Londra’da hayvan hakları konusunda yapılan üçüncü uluslararası toplantıda kabul edildi. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ise15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te, UNESCO Sarayı’nda törenle ilan edildi. Bildirgenin maddelerinegörebütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına, saygı görme hakkına sahiptirler. İnsan hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma ve korunma hakları vardır. Hiçbir hayvana karşı kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar, doğal ömürleri süresince yaşama hakkına sahiptirler. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır. Hayvanlardan, insanların eğlencesi olsunlar diye yararlanılamaz; hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılarak yapılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır. Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahnelerinin sinema ve televizyonda gösterilmesi yasaklanmalıdır. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.

Yurdumuzda Hayvanları Koruma Derneği 1908 yılında kurulmuştur. Türkiye’de hayvan hakları konusunda Çevre Bakanlığı’nca hazırlanan ve TBMM Genel Kurul gündeminde bulunan “Hayvanları Koruma Kanunu Tasarısı”, hayvanların korunması ve yaşama haklarının güvence altına alınması amacıyla hazırlanmıştır. Kanun tasarısının amacı, başta evcil hayvanlar olmak üzere tüm hayvanların, insan ve doğa kaynaklı mağduriyetlerinin önlenmesini, gözetilmelerini, bakımlarını, kötü muamelelerden uzak tutulmalarını, üremelerini, canlarının ve sağlıklarının korunmasını sağlamaktır.Tasarıda yer alan düzenlemelerden bazıları şöyle:

Hayvan sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, türüne ve üreme yöntemine uygun olarak ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek ve aşılarını yaptırmakla yükümlüdür;

Hayvan sahiplenecek kişi, hayvanın sağlığı ve yaşam koşulları ile ilgili insan-hayvan etkileşimi ve çevre sağlığı açısından sorumludur;

Hayvanların bilimsel olmayan tedavi ve deneylerde kullanılması yasaktır;

Her ilde valinin veya görevlendireceği bir vali yardımcısının başkanlığında, ilgili bakanlık ve gönüllü kuruluşların da temsil edildiği “il hayvan koruma kurulu” oluşturulacaktır;

Kanun’un amaç ve kapsamına uygun faaliyet ve çalışmalarda bulunmak ve finansmanı sağlamak için Türkiye Hayvanları Koruma Vakfı kurulacaktır.

4 Ekim’in amacı, her yıl bir gün de olsa sokaktaki, barınaktaki, parayla satılan, eziyet edilen, testlerde kullanılan hayvanların çektikleri acıları anımsatmak olsa gerek.Hayvanları tatil hediyesi, karne hediyesi olarak parayla satın almayın, “evlat edinin”. Bir hevesle aldığınızgolden’ları, cins kedileri birkaç ay sonra sokağa atmayın. Onlar gönül kapımızdan, evimizin kapısından içeri girer girmez ailemizin, evimizin bir ferdidir artık. Onlarla sakinleşir, onlarla huzur buluruz.

Can dostlarımızı sevelim, koruyalım, özellikle de çocuklarımıza bu sevgiyi aşılayalım.

Sevgiyle kalın…