AJANS ÜNİVERSİTE -Emre ESER
Türkiye, yağışların azlığı ve bahar aylarındaki yağışların sağanak şeklinde olması nedeniyle şiddetli susuzluk yaşamaya başladı. Havaların sıcak gitmesi ağaçların erken çiçek açmasına sebep olurken, susuzluk nedeniyle tarımsal kuraklık riski ortaya çıktı.
Yurt genelinde yağışların mevsim ortalamasının altında kalması nedeniyle Türkiye genelinde ve özellikle İstanbul’da susuzluk yaşanıyor. Yağış noksanlığı devam ederken bir yandan da sıcaklık ortalamalarının yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bahar ayları gelmeden ağaçların çiçek açmasına sebep oldu. Geçmiş yıllara oranla kurak bir su yılı içine giren Türkiye’yi susuz ve sıkıntılı aylar bekliyor. Yetersiz yağışa bağlı susuzluk yurt genelinde etkili olurken, çiftçiler tohumların hala yeşermemesi sebebiyle sıkıntılı. İstanbul’a su sağlayan 10 barajın toplam doluluk oranı son 10 yılın susuzluk rekorunu kırdı. İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü İklim Değişikliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil, yaşanan yağış azlığının bu yaz sorun olmayacağını, yeteri kadar suyumuzun olduğunu belirtirken, bahar aylarında beklenen yağışların barajlardaki su seviyesini yeteri kadar doldurmayacağını ve asıl önümüzdeki sene düşen yağışların yetersiz kalması durumunda tehlike çanlarının çalmaya başlayacağını ifade etti. Prof. Dr. Gönençgil, su noksanlığının Melen Çayına su sağlayan Düzce havzası dâhil yurt genelinde etkili olduğu için İstanbul’a su taşıma fikrinin sağlıklı olmadığını dile getirdi.
“Bu Su Yılını Zararla Kapatacağız”
Havalar ısındı, sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerine çıktı. Ocak ayında beklenen yağışlar olmadı. Şubat ayı da beklendiği gibi kurak geçti Türkiye’de kuraklık etkisini artırarak devam ederken Prof. Dr. Barbaros Gönençgil: “Çok net bir şey söylemek gerekirse 2013-2014 su yılını zararla kapatacağız. Almamız gereken yağışın kalan 2 aylık dönemde almamız mümkün değil. Su açığımız olacak. Şubat ayı Türkiye’de genel olarak yağışlar azalır mart ve nisan aylarında artar. Ancak bu yıl ortalama yağışları yakalayamadık ve ortalamanın altında kaldık. Beş yıl önceki su yılında da bunları yaşadık fakat bir sene sonra çok fazla yağışla karşılaştık, öyle ki barajların kapakları açıldı sonrasında oluşan su basmaları afet niteliğindeydi. Tarım yağışlarının çok az olması çiftçiyi sıkıntıya sokuyor. Henüz daha toparlanmamış bir dönem söz konusu tarladaki ürünün çıkmasına sebep olacak yağışlar eğer biraz daha gecikirse tarımsal kuraklık bizi bekliyor olabilir.
Kar yağışlarının beklenen seviyede olmaması susuzluğa sebep oluyor. Bu hafta içinde aldığımız yağışlar az da olsa biraz faydalı görünüyor. Eğer gelecek yıl bu yıl gibi yağış noksanlığı yaşarsa esas problem o zaman başlar.” dedi.
‘Tasarrufa Başlanmalı’
İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü İklim Değişikliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Barbaros Gönençgil, İstanbul’un susuzluk riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. İstanbul’a su sağlayan 10 barajın ortalama doluluk oranının yüzde 30’lara düştüğünü ve bu seviyenin son 10 yılın en düşüğü olduğunu belirten Gönençgil, “İstanbul’a su sağlayan barajların doluluk miktarı 266 milyon metreküp. İstanbul’un günde 2,5 milyon metreküp su tükettiği düşünüldüğünde önümüzdeki günlerde hiç yağış olmazsa İstanbul’un 3,5 aylık su birikimi var demek. Bu rakama buharlaşma ile olan su kaybı dâhil değil. İstanbul gibi kalabalık bir kentte vatandaşlara görevler düşmekte. Halk, suyu dikkatli kullanmalı” dedi.