AJANS ÜNİVERSİTE-Gizem Öztürk
Yorgancı Hasan Ural (35), baba mesleği olarak idame ettirdiği yorgancılığı küçük bir dükkanda yirmi üç yıldır devam ettiriyor.
‘Ben devam ettirmezsem o ettirmezse kaybolur’
Hasan Ural, yorgancılık mesleği ile ilgili mesleğin eskidiğini giderek kaybolduğunu ve kalırsa meslek olarak çocuklarına devretmeyi düşündüğünü, birilerinin devam ettirmesi gerektiğini ve dede mesleği olduğunu söyledi.
Silikon çıktı mertlik bozuldu
Yorgancıların mensup olduğu bir derneğin varlığını söyleyen fakat eskisi gibi işlerliğini sürdüremediğini söyleyen yorgancı Hasan, silikonun çıkmasıyla birlikte bu mesleğin değer kaybettiğini vurguladı. Sağlık açısından da birçok faydası olan el yapımı yorganlarda kullanılan yün ve pamukların tercih edilmesine dikkat çekmesiyle birlikte yünlerin memleketi Trabzon’dan da özel olarak getirildiğini belirtti. Yeni evlenenlere hala çeyizlik sipariş aldıklarının da haklı gururunu yaşadığını fakat yine de geçim kaynağı olarak bir getirisi olmadığını söyledi.
Klişe renkler yine revaçta
Müşterilerin renk seçimini klişe olarak niteleyen Ural, “kız pembe, erkek mavi” diyerek klişeyi yineledi. Talebin az olduğundan yakınan Ural, işçiliğini de överek eskiden Kadıköy ve civar semtlerden bile sipariş aldığını belirtti. Fakat bu dönemlerde artık işçiliğinin bile karşılığını alamadığını ifade etti. Çekirdekten yetişme çırak olmadığı için sürdürülebilirliğinin mümkün olmadığını belirtti.
Ural, “1953 senesinde babamın yorgancılığa başlamasıyla birlikte benim de kaderim belli oldu. Ailede en küçük olduğumdan dolayı babamın yanında küçük yaşlarda bu işe başladım ve şuan da devam ettiriyorum. Eskiden cumartesi günleri 10 tane yün yatak yapardık şimdi 4-5 aydır yatak bile yapmadık baya öldü ama biz ayakta tutmaya çalışıyoruz. Kira da olsaydık ayakta duramazdık “ diyerek sözlerini yorgancılığın günümüzdeki durumunu değerlendirdi.
