AJANS ÜNİVERSİTE-Esra MUTLU
Gökçe Kaan Demirkıran, İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2011 yılında, İstanbul Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Film Stüdyoları’nın oluşumunda yer aldı. Daha önce “Müzikte Bir Deney, Anadolu Rock”, “Bir Birikimin Hikâyesi”, “Moğollar: Müzikte 40 Yıl” gibi belgeselleri yöneten Demirkıran, şimdi de yalnızca Beşiktaşlıların değil, tüm futbolseverlerin sevgisini kazanmış bir ismin hikâyesini belgesele aktarıyor.
Beşiktaş Futbol A Takımı’nın 34 senelik malzemecisi Süreyya Soner’in hikâyesini belgesele aktarma nedeninin, Beşiktaş’ta uzun bir geçmişinin olması ve çok sevilmesi olduğunu vurgulayan Demirkıran, bu konuda şunları söyledi: “Süreyya çok eski bir adam, birçok anısı var. Dünyanın en önemli teknik direktörleri geldi Türkiye’ye, en önemli futbolcuları geldi Beşiktaş’a. Hepsiyle iyi iletişim kurmuş, enteresan bir adam. Kime gittiysem hakkında çok güzel şeyler söylendi. Bir belgeselci için çok kıymetli bir hikâye. Süreyya çok güzel bir adam. Zaten filmin adı da bu yüzden ‘Güzel Adam Süreyya’. Gülümseyen, naif, futbolu ve Beşiktaş’ı seven bir adam. Futbol filmleri noktasında memleket olarak çok büyük eksikliklerimiz olduğunu görünce böyle bir şey çekmeye karar verdik.”
“Yalnızca İnsan Hikâyesi Değil, Aynı Zamanda İstanbul Hikâyesi”
Belgeselin yalnızca bir insan hikâyesi olmadığınısöyleyen Demirkıran, “Belgesel bir hayat hikâyesi olduğu kadar iyi bir İstanbul hikâyesi de aynı zamanda. Öyle ki aslında bir İstanbul hikâyesi çekiyoruz. Süreyya, Eyüp’te doğan, Zeytinburnu’nda büyüyen, Silivrikapı’da ilkokula giden, Şehremini ve Cağaloğlu’nda matbaada çalışan, Beşiktaş’ta Şeref Bey Stadı’nda mesleğe başlayan, Fulya, Ümraniye derken İstanbul’un her yerini gezen bir futbol figürü. İstanbul’un yeşil sahalarında şekillenen bir futbol geçmişi var. O yüzden bir İstanbul filmi ve en nihayetinde bir futbol filmi bu. Süreyya Abi’nin anılarında birde romantik futbolu yakalıyorsunuz. Süreyya, romantik futboldan endüstriyel futbola geçen, içinde yer alan ama o dönemi temsil eden bir karakter.” diyerek hikâyenin bu açılardan önemli olduğunu belirtti.
Belgesel öncesinde tanıştıklarında aralarında iyi bir iletişim kurmalarının,aynı zamanda Yeşilçam emekçisi de olan Soner’i ikna etmekte önemli olduğunu belirten Demirkıran, sözlerini şöyle sürdürdü: “2011 yılında Süreyya Abi ile tanıştığımızda, zaten Beşiktaş taraftarı olarak onu biliyordum. Bir futbol takımında malzemeci olarak çalışan birini tanımak önemliydi. Sadece tanınmışlığıyla yaşayan, bir serveti olmayan, emeğiyle para kazanmaya devam eden biriydi ve çok zor bir iş yapıyordu. Malzemecilik, futbol dünyasının belki de en zor işlerinden birisi. Fiziksel bir emek koyuyorsunuz ortaya. Futbolcu olmak da zor ancak onlarla aranızda müthiş bir gelir uçurumu söz konusu.”
Soner’in en başta belgesel teklifine sıcak bakmadığına fakat zaman içinde yaşam öyküsünün ilgi çekici bir tarafı olduğunu fark ettiğine işaret eden Demirkıran, onun çekimlerde rahat olduğunu ve bu rahatlığının hem futbol dünyasında hem sinemada uzun süre çalışmasından kaynaklandığını ifade etti.
Belgeselin Süresi 90+1 Dakika
“Güzel Adam Süreyya”nın sinemada gösterilmesini istediğini söyleyen Demirkıran, “Filmin süresi 90+1 dakika olacak. “+1” dakika için Süreyya Abi ile bir sürpriz hazırlamayı düşünüyoruz. Filmin, en azından bir sinemada gösterilmesini istiyorum. Bunun da duygusal bir sebebi var. Film bittiğinde, filmin manifestosunda açıklayacağım bir sebebi.” dedi.
Özellikle Beşiktaş taraftarının merakla beklediği belgeselin ilk fragmanı yayınlandı. Çekimlerinin bu yıl içinde tamamlanacağı öngörülüyor. Belgesel ile ilgili ayrıntıları merak edenler, Demirkıran’ın gokcekaan.tumblr.com adresine bakabilirler.