AJANS ÜNİVERSİTE – Efe SÖNMEZ
Batı Trakya Türklerine ilişkin konuların ele alınacağı Dünden Bugüne Batı Trakya Sempozyumu, İÜ Edebiyat Fakültesi’nde başladı.
Fakültenin kütüphanesinde gerçekleştirilen açılış törenine akademisyenlerin yanı sıra öğrenciler de katıldı. Sempozyumda Batı Trakya Türklerinin, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel tarihine bilimsel bir bakış ortaya konulması amaçlanıyor. Toplantıya Atina, Selanik ve Sofya’dan gelen akademisyenler de katılıyor. Sempozyumda, tarihsel sorunlara yeni bakış açıları getirilmesi bekleniyor. Sempozyuma gelenler, Batı Trakya Türkleri Etnolojik Malzemeler Sergisi’ni de gezebiliyor. Sergide, Batı Trakya Türklerine ilişkin el işleri, kültürel kıyafetler ve takı gibi ürünler yer alıyor.
Dış Politikanın Temeli Barış
İstanbul Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Cezmi Eraslan, açılış konuşmasında, Birinci Dünya Savaşı’nın, dünya üzerinde yüz milyonlarca insanın kaderinin belirlediğini belirterek, savaşın, Osmanlı İmparatorluğu hâkimiyetindeki topraklardaki sınırları, siyasi ve sosyal yapıyı tümüyle değiştirdiğini söyledi.
Prof. Dr. Eraslan, savaşı takip eden yılların kötü hatıralarının aşılması için Mustafa Kemal Atatürk ve Eleftherios Venizelos’un büyük çaba sarf ettiğini ifade ederek, “Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesinin bölgemizde hayata geçebilmesi, bu iki büyük devlet adamı sayesinde mümkün olabilmiştir. Türkiye, bu ilkeyi Atatürk’ten sonra da dış politikasının temel direği yaparak bölgesinde bir istikrar ve barış adası olmayı esas kabul etmiştir” diye konuştu.
“Karşılıklı Yardımlar Dostlukların Göstergesi”
Türkiye’nin son yıllarda ekonomik ve siyasi istikrarıyla dikkati çekerek, tarihi coğrafya ve kültürel bağlar kurmaya özen gösterdiğini hatırlatan Prof. Dr. Eraslan, Türkiye’nin çevresinde zaman zaman karışıklıklar yaşandığını ve bir imparator mirasçısı olarak Türkiye’nin, tarihi ve kültürel coğrafyasının her köşesine ilgi göstermesi gerektiğini kaydetti. Osmanlı İmparatorluğu’nun 3 asır süren çöküş döneminin ardından ilk Türk cumhuriyetinin Batı Trakya topraklarında kurulduğunu anımsatan Prof. Dr. Eraslan, şunları kaydetti:
“Bu topraklar, Lozan Anlaşması ile Yunanistan’ın idaresine bırakılan mübadele dışı kalmış son parçadır. Atatürk döneminden sonra zaman zaman problemler yaşansa da, iki komşunun zor zamanlarda birbirlerinin yardımına koşan ilk dostlar olmaları ‘eski dost düşman olmaz’ sözünün, halklar arasında yaşandığının en güzel örneğidir.”
“Sorunları Çekinmeden Konuşmalıyız”
Türk Ocakları İstanbul Şubesi Başkanı Dr. Cezmi Bayram, Osmanlı Devleti’ni “Avrupa Türk devleti” olarak tanımlayarak, devletin Balkanlardan çekilmesinin çok büyük bir etki yarattığını aktardı.
Bayram, Osmanlı Devleti’nin Balkanları korumayı öncelediğini ve devlet için Avrupa topraklarının çok önemli olduğunu belirterek, Cumhuriyet’in ilanının ardından da, İmparatorluk devrinde kaybedilen topraklarda kurulan devletlere karşı bir düşmanlık oluşmadığını ifade etti. Dünya savaşları sırasında en büyük acıyı çeken ve en fazla göç olayına sahne olan coğrafyanın Balkanlar olduğunu hatırlatan Bayram, “Önemli olan bölge barışının sağlanmasıdır. Bunun için de meselelerin çekinmeden konuşulması gerekir” dedi.
İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmut Ak, üniversitenin uluslararasılaşma ilkesini benimsediğini ve İÜ’nün bunun altından kalkabilecek altyapıya sahip olduğunu belirterek, üniversitenin yaptığı çalışmaları uluslararası kamuoyuyla da paylaşma amacını taşıdıklarını aktardı. Prof. Dr. Ak, Batı Trakya Sempozyumu’nun da bu anlayışla düzenlendiğini ifade ederek, “Batı Trakya topluluğu, Balkanların ve coğrafyamızın huzurunu sağlama açısından her iki tarafa da emanet bırakılmış bir insan topluluğudur” ifadelerini kullandı.
Sempozyum, bugün ve yarın yapılacak oturumlarla devam edecek.