Ayşenur Arslan, İÜ Öğrencileri ile Buluştu

AJANS ÜNİVERSİTE – Alparslan ÇAKIR, Efe SÖNMEZ

Fotoğraf: Yusuf EREN

İÜ İletişim Fakültesi Amfi A’da 10 buçukta başlayan seminerde, gazetecilik mesleğine nasıl adım attığını anlatarak sözlerine başlayan Arslan  bu konuda öğrencilerle şunları paylaştı: “Mesleğe 1974’te Ankara’da TRT’de başladım. Sadece gazetecilik değil, günlük gazete, köşe yazarlığı, haftalık dergi, sinema ve tiyatro ile de uğraştım.”

 

DSC_0087

 

Arslan, bir gazetecinin hiçbir zaman mevcut bilgilerle yetinmemesi gerektiğini vurgulayarak konusunu derinleştirmesi gerektiğini belirtip bu konuyu bir örnekle açıkladı: “Gerçekliğe sorgulayarak ulaşmak gerekir. Eriha kentinin Hz. Yuşa tarafından fethi,  farklı bir stratejiyle, ütopik unsurları barındırarak gerçekleşti. Bu hikâyeden hareketle, okumanın, sorgulamanın değerini algılamalıyız.”

Arslan, bilginin egemenlerinin istediği gibi ilk insandan beri aktarıldığını ve bunun eskinden masallar, destanlar şeklinde nesilden nesile geçirildiğini anlatarak şu noktalara değindi: “Tarih bize efsaneler ve din kitaplarıyla anlatılır. Geçmişin iletişimcileri bunu belli kalıplar içerisinde sundular. Geçmişten beri değişen şey sadece sözcükler. Aradaki yüzyıllara, bin yıllara rağmen iletişim şeklinde büyük benzerlikler var.”

Gazetecilerin görevinin bilgiyi olabildiğince çeşitli zırhlardan arındırarak saf bir şekilde sunmak olduğunu belirten Arslan, “Biz gazeteciler külyutmaz değiliz. Ya da elimizde iksirler yok. Dünyanın ya da Türkiye’nin röntgenlerini çekemeyiz” dedi.

Sadece gazeteci olarak değil, bir genç, bir iletişimci olarak her şeye aklı kullanarak sorgulayarak yaklaşmak gerektiğini anlatan Arslan, gelişen olayları olduğu gibi kabullenmemek gerektiğini kaydetti.

Basın ve siyaset ilişkisini eleştiren usta gazeteci, bu ilişkilerde siyasilerin olduğu kadar gazetecilerin de suçlu olduğunu söyleyip konuyu şu şekilde derinleştirdi: “Siyasi baskılar hep yaşandı, yaşanmakta. Eğer bir gazetenin, bir televizyonun başındakiler ilk anda taviz verirse, o muktedir ertesi gün yeniden kelle ister.” Arslan, medya patronlarının gazetecilere müdahale etmemesi gerektiğini ve editöryal bağımsızlığın önemli olduğuna vurgu yaptı ve patronun sadece o gazeteciyle çalışıp çalışmayacağı konusunda karar verebileceğini söyledi.

 

DSC_0124

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

DSC_0130