“Astrolojinin Bilimsel Bir Geçerliliği Yok”

AJANS ÜNİVERSİTE-Esra MUTLU

Astroloji, genel bir inanışa göre, burçlar aracılığıyla gelecekten haber almaya yardımcı oluyor. Günlük, haftalık, aylık ve her yeni yılda yıllık olarak yayınlanan burç yorumlarını yeni gelişmeleri öğrenmek için okuyan bir kesim bulunuyor. Astroloji, çoğu zaman eğlence amaçlı olarak takip edilse de bilim dünyasında kabul görmüyor.

İÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tansel Ak, “Astroloji, çok eskiden beri insanların geleceği bilme, geleceği tahmin etme kaygısından kaynaklanan bir uğraşı olarak görülüyor. Akademik anlamda baktığınızda sahte bir bilimdir. Aslında sahte bilim olarak algılanması 17. yüzyıl civarında başladı. 18 ve 19. yüzyılda artık kesin olarak bilim dünyasından dışlandı” diyerek tarihsel sürece dair bilgi verdi.

Karl Popper ve Thomas Kuhn gibi bilim felsefecilerinin de belirttiği gibi astrolojinin bilimin özelliklerini taşıyan bir yönü olmadığını belirten Prof. Dr. Ak, “Astroloji, gök cisimlerinin konumları ve hareketlerine bakarak bizim kişiliğimizi ve geleceği tahmin etme iddiasında. Bir kere kendi savının doğruluğunu baştan kabul ederek, varsayarak hareket eden bir uğraşıdır ki, bu bilimde kabul edilebilir bir durum değil” dedi.

Bilimde savın doğruluğunun baştan varsayılmadığını ve bilimsel çalışmanın yanlışlanabilir özelliğinin olması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ak, “Astrolojinin hipotezlerinin yanlışlığı yani gök cisimlerinin hareketlerinin ve konumlarının insanların psikolojisini etkilediği, geleceği söyleyebildiği iddiasının yanlışlığı defalarca ve bilimsel yollarla kanıtlanmış olmasına rağmen astroloji bu yanlışlamayı hiçbir zaman kabul etmemiştir” diyerek astrolojinin yanlışlanabilir özelliğinin olmadığını, bilimsel bir çalışmada hipotezin olduğunu ve bu hipotezin deneylerle sınandığını, yanlışlanan hipotezin terk edildiği veya yeniden düzenlendiğini söyledi.

Prof. Dr. Ak, “Astroloji bir bilim değildir, aksine sahte bilimdir. Çünkü yanlış iddialarla insanları kandırmaya yönelik bir uğraşıdır. Dolayısıyla sahte bilim olduğu için akademide de yeri yoktur” şeklinde konuştu.

_DSC0004

“Yıldızların Fiziksel Bir Etkisi Yok”

Astroloji gezegenlerin takımyıldızlar içindeki hareketlerine bakıyor. Burçları belirlerken Güneş’in hangi takımyıldızda olduğuna bakıyor. Takımyıldızı oluşturan yıldızlar, gökyüzünde iki boyutlu bir yüzeyde görülüyor. Astrologlar bunlara bakarak gökyüzünü daha kolay tanımlayabiliyorlar. “Astrologlar siz doğduğunuz zaman Güneş takımyıldızlardan hangisindeyse o burçtansın diyerek bir karakter biçiyorlar. Halbuki o yıldızlar iki boyutlu yüzeyde birbirlerine yakın görünseler de uzaklıklarının çok büyük mesafeler olduğunu görüyorsunuz. Bu yıldızların birbirleriyle alakası yok” diyerek yıldızların fiziksel bir etkisinin olmadığını belirtti.

Burçların ilk bulunduğu dönemde, Güneş’in Zodyak denen 12 takımyıldızının içinden geçtiğini, yıldızların çok yavaş da olsa hareket ettiğini, aradan geçen binlerce yıllık zamanda yıldızların hareket ettiğini ve artık Güneş’in 13’üncü bir takımyıldızın içinden de geçtiğini belirten Prof. Dr. Ak, “Güneş artık Yılancı takımyıldızından da geçiyor. Yılan burcunun ortaya çıktığı, burçların kaydığı belirtiliyor. Şimdi astrologlar, öngörülerini yorumlarını değiştirmek zorundalar. O zaman yine astrolojinin bilim dışı bir uğraşı olduğu ortaya çıkıyor. İnsanların karakteri mi değişecek bu durumda” dedi.

“Temelinde Bilim Var, Yorum Yöntemi Alakasız”

Astrologların astronomların yaptığı hesaplamalardan yola çıkarak yorum yaptığını aktaran Prof. Dr. Ak, “Astrologlar, doğduğunuz zaman Güneş’in hangi takımyıldızda olduğunu hesaplıyor. Bu hesaplar astronomların hazırladıkları tablolara, astronomların gözlemlerine dayanarak yapılan hesaplar. Yani yaptıkları hesapların, hazırladıkları haritaların temelinde bilim var ancak o temelden çıkardıkları yorum yapma yöntemleri sahte, bilimle alakasız” dedi.

İnsanların eğlence amaçlı da olsa astrolojiyle ilgilenirken, bilim dışı olduğunu bilmeleri gerektiğini aktaran Prof. Dr. Ak, “Hayatını okuduğu fala göre şekillendirmeye çalışan insanlar var. Hatta şirketlerin işe alımda kişilerin burçlarına baktığı oluyormuş. Bu, hiçbir bilimsel gerçekliğe dayanmıyor. İnsanlara kendi burç yorumlarını okurken, diğer burçları da okumalarını tavsiye ederim. Benzer şeyler bulacaklardır. Birçoğu oldukça yuvarlak yorumlardır. İnsancıl şeyleri insanlara çok özel öngörülermiş gibi sunmak, tahmini tutturma ihtimalinizi çok arttırıyor” şeklinde konuştu.

Birçok üniversitede astrolojinin bilimsel olmadığını kanıtlayan çalışmalar yapıldığını aktaran Prof. Dr. Ak, “İnsanlara doğruyu göstermek için birçok üniversitede çok disiplinli çalışmalar yapıldı. Yanlış olduğu ortaya konuldu. Biz de üniversite ve bilim insanları olarak görevimizi yerine getirip insanları uyarıyoruz. ‘Çin’de de olsa ilmi arayınız….’ veya ‘Hayatta en hakiki mürşid ilimdir, fendir,….’ diyen peygamberlere, atalara övgüler düzdükten sonra astroloji falı okumak tam bir çelişkidir” dedi.