Aşırı Kuralcı Ailelerin Çocukları Takıntılı Oluyor

AJANS ÜNİVERSİTE- Esra ÇELİK
Fotoğraf Kaynak: Hürriyet

Prof. Dr. Özkan’ın konu ile ilgili yaptığı yazılı açıklamaya göre halk arasında takıntı olarak bilinen “Obsesif Kompulsif Bozukluk” (OKB), bulanık görmeden nefes darlığına, çalışma performansında azalmadan aile içi sıkıntılara kadar birçok soruna neden oluyor.

Takıntı görülen kişilerde dürtüsel olarak tekrarlanan düşünce ve davranışlara birtakım acilen uygulanması gereken davranışların eşlik ettiğini kaydeden Prof. Dr. Özkan, bu rahatsızlığın belirtilerine ve takıntılar sonucu ortaya çıkan davranışlara işaret etti: “Bu durum, yaşam işlevselliğini bozacak düzeyde olabilir. En sık görülen belirtiler: El yıkama; kapıları, prizleri kontrol etme; bir hastalığın bulaşmasından, yanlış yapmaktan, birisine zarar vermekten, günah işleyecek olmaktan korkma; düzen ve simetriye takıntılı olmadır. Bu takıntılar sonucunda saatlerce el yıkamak, bir şeyleri sürekli kontrol etmek, kendini toplumdan izole etmek, zarar verme takıntısı sebebiyle sevdiği insanlardan uzak durmak, eşyaları sürekli düzeltmekten bir süre sonra bıkmak ve kimseyi evine davet etmemek, günah işleme korkusuyla insanlarla minimum ilişki kurmak, sürekli tövbe etmek gibi davranışlar ortaya çıkar.”

Prof. Dr. Özkan, hastalığın ortaya çıkmasında kültürel faktörlerin etkili olduğunu da vurguladı: “Aşırı kuralcı ve disiplinli eğitim veren ailelerin çocuklarında takıntı hastalığı daha sık görülüyor. Bu hastalığa, günümüzün getirdiği sosyal yaşamdaki değişimlere adapte olamayan kişilerde de sıkça rastlanıyor.”

Takıntı Tedavisinde “Gün Hastanesi Modeli”

Prof. Dr. Özkan, OKB (takıntı hastalığı) tedavisinin, “Gün Hastanesi Modeli” ile başarılı şekilde yapılabildiğini söyledi.

OKB tedavisinin temel hedefi, rahatsızlık yaratan düşüncelerin sorumluluk artışı yaratmasını durdurmaktır. Hastalığın tekrarını önlemek de en az tedavi kadar önemlidir. Bu nedenle hastaya stresle başa çıkma yöntemlerinin öğretilmesi, tedavinin her aşamasında hastanın belirtiler ve durumla ilgili eğitilmesi, ileride bunları kullanabilmesine olanak yaratılması büyük önem taşımaktadır.

Gün Hastanesi Modeli’nde, terapötik ortamda uzmanın aktif yardımı ile bilişsel davranışçı terapi, maruz bırakma ve kompülsiyonu engelleme, sistematik duyarsızlaştırma ilaç tedavisi eş zamanlı ve eş güdümlü olarak uygulanmaktadır.

Prof. Dr. Özkan, bu tedavi modeli ile neyin amaçlandığını şu sözlerle özetledi: “OKB hastalarında karşılaştığımız belirgin zorluklardan birisi de klinik ortamda geliştirmeye çalışılan baş etme mekanizmalarını kendi günlük yaşamlarında uygulamakta zorlanmalarıdır. Bu nedenle ‘Gün Hastanesi Modeli’ ile hastalarda maruz bırakma ve tepki önleme gibi tekniklerin uzman eşliğinde uygulanması, baş etme mekanizmalarının adım adım geliştirilmesi hem daha etkin olarak sağlanabilmekte hem de hastanın tedaviye olan inanç ve güveninin olumlu sonuçlar ile birlikte artması amaçlanmaktadır.”

Alternatif Bir Tedavi Modeli
Gün Hastanesi Modeli, hastanın durumuna göre günübirlik yatış ile takip edilebileceği, terapilerinin yapılabileceği, uzman eşliğinde takıntıları ile yüzleşirken sonrasında psikiyatri uzmanı ile ilaçları hakkında görüşebileceği, uğraş terapisi ile işlevselliğini arttırırken katıldığı bir grup terapisinde kendisi ile aynı durumda olan kişilerle baş etme yöntemleri geliştirebileceği bir modeldir.