AJANS ÜNİVERSİTE- Merve Koyuncu
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi (HAYEF) İlköğretim Bölümü tarafından organize edilen “90. Yılında Eğitim Öğretimin Birleştirilmesi” (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) Paneli dün gerçekleştirildi.
İÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panelde, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabul edilmesinin 90’ıncı yılında eğitimin modernleşmesi ve Türk eğitim sistemi hakkında konuşmalar yapıldı. HAYEF Dekanı Prof. Dr. Selahattin Dilidüzgün ve HAYEF Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İbrahim Güler’in yaptığı açılış konuşmasıyla başlayan panele, Prof. Dr. Süleyman Beyoğlu, Prof. Dr. Ali Arslan, Doç. Dr. Aynur Soydan Erdemir ve Yrd. Doç. Dr. Betül Batır konuşmacı olarak katıldı.
Panelde; ‘Tevhid-i Tedrisat ve Kadın’, ‘Tevhid-i Tedrisat Kanunu’na Göre Türk Eğitim Teşkilatı’, Tevhid-i Tedrisat Sonrası Türk Eğitim Sistemindeki Değişimler’ ve ‘Tevhid-i Tedrisat Öncesinde Türk Eğitim Sisteminin Genel Yapısı’ konuları konuşuldu. Açılış konuşması yapan Prof. Dr. Dilidüzgün, günümüzü belirleyen şeyin tarih olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında şu noktalara değindi:
“İÜ olarak Tarih eğitimimiz Türkiye her ne kadar hamle yapsa da kendi içinde noksanlıklar barındırıyor. Tarih ve coğrafya eğitiminde iyi öğretmenler bulma şansı yerine, bu alandaki eğitimin nitelikli olması için el birliğiyle çalışıyoruz. Bundan 90 yıl önce Cumhuriyet’in yolları açma ve yenileşme hareketi gerçekleştirildi. Büyük resme baktığımızda özellikle şunu görüyorum. Modernleşmeye çalışan bir Türkiye’nin bütün kurumlarıyla modernleşmesi için eğitim gerçekten bir ön şart.”
“Tarihi bilmeden geleceği biçimlendiremezsiniz”
Eğitimdeki eksikliklerin Türkiye’deki sorunların asıl kaynağı olduğunu belirten Dilidüzgün, konuşmasına şöyle devam etti.
“Hukuk, tıp, mühendislik ya da diğer bütün alanlardaki tüm öğretmenler unutalabilir. Ama kimse ilkokul öğretmenini unutmaz. Tarih, coğrafya, Türkçe dersler bilgi yoğun alanlar olduğundan, geleceğin öğretmeni öğrencilerimizi bu alanlarda bilgi açısından tam donanımlı yetiştirme gayretindeyiz. Hâlbuki bu tür çabalara rağmen birçok öğrenci bazı şeylerin değerini bilemiyor. Bu toplantılar tüm bu eksiklikleri büyük ölçüde kapatacak diye düşünüyorum. Geleceğin Sosyal Bilgiler Öğretmenleri olarak sizlere atandığınız okullarda gerçekten büyük işler düşüyor.”