AJANS ÜNİVERSİTE – Özdemir KUTLU
Açılış konuşması için kürsüye çıkan Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arın Namal, “Modern tıbbın vitrini” olarak nitelediği yoğun bakım ünitelerinde verilen tıbbi hizmetleri, etik ikilemleri ve bu ikilemlerin etik ve yasal açıdan nasıl üstesinden gelineceğini tartışacaklarını belirtti. Prof. Dr. Namal, yoğun bakım hekimleri ve ekipleri için “Onlar, bir yandan ölüm sınırında duran hastaları hayata tutundurmaya çabalıyor ve bunu başarıyor; ama kimi kez de hastanın yavaş yavaş ya da hızlı ölümüne şahit oluyorlar. Ellerinde birçok organın işleyişini yedekleyecek, kaçınılmaz hale gelmiş ölümü bir süre ileriye itecek ustalıkla kullanabildikleri yüksek tıp teknolojisi var. Tam da bu noktada, vicdani olarak ‘Bunu yapabilirim. Ama yapmalı mıyım?’ sorusu beliriyor. Fakat bu soru, hekimin sadece kendisinin yanıtlayabileceği bir soru değil” diye konuştu ve bir tıp etikçisi olan Arndt May’den şu sözleri alıntıladı: “Ölmek ve ölüm, sadece hekimlere bırakılamayacak kadar ciddidir. Ama sadece hukukçulara bırakılmayacak kadar da önemlidir.”
Prof. Dr. Namal, Tıp Etiği, Tıp Hukuku ve Tıp Derneği’nin iki yıl önceki kongresinde seçilen onursal üyesi Prof. Dr. ElmarDopperfield’dan bahsetti ve derneğe bu kongre ile bir onursal üye daha katacaklarını açıkladı. Bunun üzerine onursal üye olarak plaketini takdim etmek üzere Prof. Dr. Lütfi Telci’yi kürsüye davet etti.
Prof. Dr. Namal, son olarak bu kongreyi, organ naklinin beşinci gününde yoğun bakım ünitesinde yaşama gözlerini yuman tıp etiği uzmanı Doç. Dr. İnci Hot anısına düzenlediklerini sözlerine ekledi. Ardından konferans soru-cevap şeklinde devam etti.