4. Psikeart Günleri Düzenlenen Oturumlarla Devam Ediyor

AJANS ÜNİVERSİTE – Alparslan ÇAKIR

Fotoğraflar: Halil MUTLU

“Yıllardır Süren ‘Düşük Yoğunluklu Savaş’ Travması: Yazı Tura” başlıklı oturumda 2004 yapımı Yazı Tura filmi konuşuldu. Oturum Başkanlığını Dr. Hira Selam Kalkan üstlendiği etkinlikte, Yazı Tura’nın bir proje filmi olmadığını söyleyen Uğur Yücel, “Yazı Tura anti militarist bir film. Birçok arkadaşım ‘Böyle bir iş yapılır mı?’ dedi” şeklinde konuştu. İnsanların kendi gerçekleriyle yüzleşmediğini belirten Yücel, seyircinin bir konferanstan ya da filmden fikri değişmiş olarak çıkmak istemediğini dile getirdi.

_DSC0065

Yazı Tura’da bugünkü politik olaylarla karşılaşıldığını ifade eden Yücel, “İnsan kendi sorununun adını doğru koyamıyor. Melankolik kişiler normal insanların rahatsız olmadığı her şeyden rahatsız oluyor. İçgüdüyü öğretemezsiniz” ifadelerini kullandı. Yücel, son zamanlarda Türk sinemasındaki yeni işleri başarılı bulduğunu da sözlerine ekledi.

_DSC0077

Olgun Şimşek, yıllarca yaşadığı travmayı Yazı Tura’da bir rolle ortaya koyduğunu aktardı. Filmdeki Rıdvan karakterini daha da üstüne düşerek oynamak istediğini kaydeden Şimşek, “Daha çok şey bilmeyi isterdim. Ama mesleğim gereği, hissetmek var. Rıdvan’ın bir etkisi olduysa o karakter ilk beni etkilediği için sonra da seyirciyi etkilediği içindir” dedi. Oyunculuğun temel özelliğinin anlatmak olduğunu vurgulayan Şimşek, “Farkındalık oluşturmak yerine mutlu olmayı, acılarla yaşamayı seviyoruz” diye konuştu.

_DSC0104

“Yıllardır Süren ‘Düşük Yoğunluklu Savaş’ Travması: Yazı Tura” oturumunun ardından başkanlığını Senarist Yüksel Aksu’nun yaptığı “Hesaplaşma İçin Trajikomik Bir Süreç: 12 Eylül Dönemi ve Sol Sinema” konulu oturuma geçildi. “12 Eylül 1980 dönemi: Türk sinemasından geciken yüzleşme” hakkında konuşan Erkan Mumcu, “Travmadan bir bilinçlilik durumunun ruhsal olarak yitirilmesini anlıyorum. 12 Eylül darbesinin etkisi devam ediyor” dedi.

_DSC0103

12 Eylül’den sonra Yeşilçam’ın ticari sinemalarının dışında belli bir şey çıkmadığının altını çizen Mumcu, sol sinemasını beklerken bir şey göremediğini açıkladı. Yüksel Aksu ekoloji kavramının 12 Eylül’den sonra ortaya çıktığını vurgularken, yönetmen İsmail Güneş 12 Eylül’ün her kesimden insanın hayatını çaldığını ifade etti. Dr. Cemal Dindar ise 2010’da yapılan referandumun ikinci 12 Eylül’ü başlattığı yorumunu yaptı.