AJANS ÜNİVERSİTE- Özge KARAHAN
İstanbul Üniversitesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve Türk Tarih Kurumu tarafından düzenlenen sempozyumun 16 Kasım’da düzenlenen açılış töreninde ilk konuşmayı Sempozyum Yürütücüsü Prof. Dr. Mehmet Şeker yaptı. Sempozyumun öneminden bahseden Prof. Dr Şeker, “Bu toplantı akademik bir anlayışla tertiplendi. Tamamen ilmi, araştırmalara dayalı ve araştırmacı hocaların gayretleriyle onların ilmi birikimlerini paylaşmış olacağız burada” dedi. Prof. Dr. Şeker, “Sempozyuma ev sahipliği yapan ve başından beri destek veren İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’a şükranlarımı sunuyorum” diye ifade etti.
Prof. Dr. Şeker’in konuşmasının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. “16. yüzyıl başında önemli bir devlet olarak ortaya çıkan Osmanlı, uluslararası sulara çıkarak, bir dünya devleti haline geldiği Yemen” diye konuşan Prof. Dr. Turan, Yemen’in önemini dinleyicilere anlattı.
Sonrasında konuşmasını yapmak üzere TİKA Başkan Vekili Prof. Dr. Faruk Bozgöz kürsüye çıktı. Prof. Dr. Bozgöz, Osmanlı’nın Yemen’de gerçekleştirmeye çalıştığı ıslahat hareketleri ve Yemen’in tarihinden bahsetti. “Bugün Yemen’de 25 milyon insan yaşıyor ama 75 milyona yakın silah var ve bu silahlar tabi ki pek çok amaçlar için kullanılıyor. Bu aslında bir noktada Yemenliler, özgürlüklerine düşkün, kendi ülkelerini korurlar ama düzenli bir ordu içerisinde bunun yapılması en sağlıklı olanı” diyerek ifade eden Prof Dr. Bozgöz, “İslam ülkelerinde, Ortadoğu’da problemlerin çözülebilmesi için tek bir yol var. Yakın tarihimizi objektif bir şekilde ele alıp ortak tarih yazabilecek bir seviyeye gelmek. Bu çok önemli” dedi.
Ayrıca programda bulunan Taiz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mohamed Mohamed Saeed Al-Shauiby konuşmasını yaptı.
Son olarak konuşmasını yapmak üzere İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak kürsüye çıktı. Yemen’in tarihinden bahseden Prof. Dr. Ak, “Dünyada her zaman askeri ve siyasi olayların bir ağırlığı mevcuttur. Eğitim, kültür ve sanat alanındaki çalışmalar bu alanlardan bağımsız olarak bu ağırlığı hafifletecek şekilde güçlü ve sürekliliği olan bir etki oluşturur. Biz de bu güçün bilincinde olarak bu fon bize getirildiğinde eskiden olduğu gibi gelecekte de kader birlikleri içerisinde olacağımız Yemenli dostlarımızın konularını yeniden gündeme taşımak, bunları canlı tutmak adına bu toplantıya ev sahipliği yapmayı gönülden arzuladık” dedi.
Konuşmanın ardından Prof. Dr. Songül Karahasanoğlu ve Arş. Gör. Erdem Şimşek tarafından icra edilen “Anadolu Ağzından Yemen Türküleri” dinletisi ile sempozyumun ilk günü sona erdi. Sempozyum 17-18 Kasım’da düzenlenen oturumlarla sona erdi.