AJANS ÜNİVERSİTE- Serhan SEVİN
İstanbul Üniversitesi’nin lisanslı milli tenisçisi ve aynı zamanda Beden Eğitimi Spor ve Yüksekokulu öğretim görevlisi Dr. Bülent Duran tenisi Türkiye ve üniversite bünyesinde ele aldı. Alt yapıların öneminin altını çizen Duran sporcu ailelerine de seslendi.
İstanbul Üniversitesi’ndeki tenis faaliyetlerinden bahseder misiniz?
İstanbul Üniversitesi’nde bayan ve erkek olmak üzere tenis takımlarımız bulunuyor ve her yıl üniversiteler arası liglerde yarışıyoruz. Bayan takımımız Ünilig’de grubunu ilk sırada tamamlayarak Samsun’da yapılacak finallere kaldı. Mayıs ayında gerçekleştirilecek finallerde hedefimiz ilk 3’e girmek olacak.
İmkânı Olmayan Öğrencilere Ücretsiz Kurs
Üniversite bünyesinde yer alan spor okullarımızda altışar kişilik gruplar halinde haftanın iki günü çalışmalar yapıyoruz. 12 ay boyunca devam eden bu çalışmaların sonunda başarılı olan sporculara lisans çıkartıp üniversiteler arası gerçekleştirilen turnuvalarda yarışma şansı veriyoruz. Aynı zamanda farklı dönemlerde ise imkânı olmayan İstanbul Üniversitesi öğrencilere ücretsiz tenis kursları düzenliyoruz.
Antrenör de Yetiştiriyoruz
Alt yapı öğrencilerimiz de üniversitemiz adına çeşitli turnuvalarda yarışmaktadır. Bu kategorilerimiz 8 yaştan başlıyoruz ve büyüklere kategorisine kadar gidiyor. Bunların dışında Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu’nda Türkiye çapında lisanslı antrenörler yetiştiriyoruz ve bu da bizim misyonlarımızdan bir tanesi.
Tenisin zengin sporu olarak lanse edilmesi ne kadar doğru?
Biz bu zengin sporunu aşağı çekerek her kesimin yapabileceği bir spor dalına dönüştürmeye çalışıyoruz. Üst düzeyde gerçekten zengin sporu çünkü başarılı sporcu olmak için para harcamak gerekiyor. Sporcu malzemeleri para, kort para, antrenör para, turnuvalarda maç oynamak para.. Tenise federasyon katkısı çok düşük oranda oluyor. Bir antrenörle oyuncunun dört günlük bir turnuvaya gidip gelmesi 2500 lirayı buluyor. Senede bir oyuncunun 20-25 hafta turnuva oynaması gerekiyor. Bunun maliyeti yaklaşık 50 bin lira civarı. Bu yüzden de Türkiye’de tenisçi yetişmesi zor oluyor.
Tenis oynayan öğrencilerin ailelerini nasıl teşvik edebiliriz?
Spor çocuğun sosyalleşmesi açısından çok önemli. Tenis bireysel spor fakat çocukların arkadaş gruplarıyla birlikte olması açısından çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Kötü alışkanlıktan uzak kalıyorlar. Disiplini ve yardımlaşmayı öğreniyorlar. Uyku ve beslenmelerine dikkat ederek sağlıklı birer birey oluyorlar. Özgüvenleri yükseliyor. Çocukları evden, bilgisayardan, tabletten uzaklaştırarak dışarı açılmalarını sağlıyor. Hatta ve hatta aileler bile çocuklarını antrenmana getirip götürerek diğer ailelerle sosyalleşebiliyor. İnsanları stres ve depresyondan uzaklaştırıyor.
Türkiye’de tenisin gelişmemesinin nedenleri size göre nelerdir? Tesis eskilliği buna etken olabilir mi?
Yeni yapılan çalışmalarla birlikte federasyon ve belediyelerin desteği gözle görülür bir şekilde arttı. Tesisler eskiye nazaran çok çok iyi durumda. Sporcuların gelişiminde okul ve tenisi bir arada götürmek çok önemli. Çocuklar küçük yaşlardan itibaren hazırlandıkları ve girdikleri bir takım sınavlar dolayısıyla antrenmanları aksatıyorlar. Bir tenisçinin yetişebilmesi için 10 yıl, 10 bin saate ihtiyacı vardır. Bir tenisçinin yetişip yetişmediği hakkında yargıya 1-2 yıl içerisinde kimse asla varamaz. Türkiye’de turnuva sayıları arttı. Neredeyse yurt dışında turnuva oynayamaya gerek kalmadı diyebiliriz. Türkiye’de düzenlenen turnuvalara katılarak dünya sıralamasında bir takım noktalara gelinebiliyor.
Türkiye’de tenise bakış açısı nedir?
Son yıllarda tenisin gelişmesiyle birlikte dünya sıralamasında ilk 100’e giren bir takım sporcularımız oldu. Bu başarılar alt yapılardaki sporcularımızı ve ailelerimizi heyecanlandırdı. Antrenörlerin isteği daha çok arttı. Bu başarılar bizleri olumlu yönde etkileyecektir. Umarım yakın bir zamanda dünyanın ilk 100 tenisçisi arasında birkaç tane daha sporcu sokabiliriz ve umarım ki bu sporcular arasında İstanbul Üniversitesi alt yapısından yetişen sporcular yer alır.